Tek kelimeyle lezzet ve renk cümbüşü…Her tezgahtan ayrı bir lezzet insanı çağrıyor. Bizim Galatasaray Pazarı mahvolmasaydı da böyle gelişebilseydi diyor insan. Çünkü canlılığı bana oranın cocukluğumdaki halini çağrıştırdı. Bir yandan atıştırırken bir yandan evim şuracıkta olaydıda bir mutfak alışverişi yapabilseydim diyorum.
Mutfağına düşkün her milletin özel bir eti var. İtalyanların Pharma Jambonu, Breseola’sı Almanların Bunderfleisch’ı, Türklerin Pastırması İspanyolların’da siyah domuzdan ürettikleri bir tür Jambon kurutulmuş et arası muhteşem bir lezzeti olan Bellota’ları pazarda sıra sıra dizilirken aralarındaki fiat farkınn sebebini anlamak için ciddi miktarda yedim.
Ve galiba en iyisine karar verdim ama tabi kendim için. O kadar lezzetliler ki anlamaya imkan yok. Hele böyle bin çeşit lezzetin ortasında. Bellota’nun üretildiği domuzun yaşı, beslenmesi, yabaniliği, yağ oranı Bellotaların kalitesini etkiliyor.
Kaç çeşit yumurtayı bir arada hayal edebilirdim diye düşünmeden edemedim.
Tabi gezerken atıştırılan onca şeyden sonra hala yer bulunursa pazarın ortasındaki “el quim de la boqueria ” şiddetle tavsiye edilir, biraz sıra beklenir ama fazlasıyla değer..
Bu Yazı Hakkında Yorum Yapılmamış - "Barcelona Sabit Pazarı: La Boqueria... "